Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nu Çarşamba günü Kahramanmaraş’ın Çağlayancerit İlçesi’nden Yerköy’e götürürken düşen helikopterin yeri olaydan 48 saat sonra bulundu. Ancak ne yazık ki devletin tüm imkânları kullanılmasına rağmen binlerce insan ve çok sayıda helikopter ile yapılan bu aramada bulunamayan helikopter enkazı, 17 köylünün yaptığı aramalar sonucu bulundu. Teknoloji yetersizliğinin acizliği ile yapılan bu aralamalarda ortaya çıkan manzara teknolojik açıdan sadece söz de ileride olduğumuzu gösterdi. İki gündür Türkiye bu olaya kilitlenmiş durumda bir ümitle gelecek umutlu haberi bekliyordu. Dün gün boyu bu olayı saniye saniye ekranlarda gösteren televizyon kanalları tesadüfen helikopter enkazını bulan köylüler ile telefon görüşmelerini ekranlarına getirdi. Ceset sayısının 5’e ulaştığı köylüler ile canlı yayında yapılan telefon bağlantısıyla ortaya çıkarıldı. Enkazı bulan köylülerin de televizyonlardan canlı yayında saatlerce olayı ve bölgenin durumunu anlatmalarına rağmen, donma tehlikesi ile mücadele ettiklerini ve yetkililerin bölgeye ulaşmalarını beklediklerini ekranlardan izledik. Bu olayın ilk gününden itibaren ise yaşanan bilgi kirliliği de tüm Türkiye’yi isyan ettirdi. Kazadan sonra yetkili ağızlardan yapılan açıklamalar ile rahat bir nefes alan milyonlar aradan birkaç saat sonra ise bu haberlerin aslının çıkmaması ile telaşlanırken, her geçen dakika ve saniye umutları da beraberinde tüketti. Daha sonra helikopterde bulunan İHA muhabirinin telefon görüşmesi de ekranlara yansıyınca bu acı daha da arttı. Ama aradan geçen saatler ve yapılan aramalardan sonuç çıkmaması ise tepkileri de beraberinde getirdi. Büyük Birlik Partisi teşkilatından yapılan açıklamalar sertleşmeye başlarken, devletin tüm imkânlarını seferber etmesine rağmen bulunamayan helikopter enkazı ise köylüler tarafından bulunması ise hayret verici bir durum olarak görüldü. Olayın meydana gelmesinin ardından 48 saat sonra hem de köylülerce tesadüf üzeri enkazın bulunması akıllarda zamanında müdahale edilse kurtulma şanslarının olduğunu gözler önüne serdi. Enkazdan sağ kurtulan İHA Muhabirinin son konuşmaları da bunu doğrular biçimdeydi. Ayağının kırıldığını son konuşmasında ifade eden İHA muhabiri kurtarma ekiplerinin zamanında müdahale edememesi sonucu donarak hayatını kaybetti. Belki de bu durum diğer helikopter içerisinde bulunanlar içinde geçerliydi. Eğer zamanın da müdahale yapılabilmiş olsaydı belki bugün bu manzarayla karşılaşmayacaktık. Gördük ki teknolojiden denildiği kadar faydalanamıyoruz ya da kullanamıyoruz. Enkazdan kurtulan veya kurtulanların nasıl göstere göstere hayatlarını kaybettiklerini izledik. Beklenmedik bir anda bu olayın yaşanması ise tüm Türkiye’yi üzüntüye boğdu. Büyük Birlik Partisi adı kadar büyük olmasa da büyük bir liderini kaybetti. Türkiye’nin yetiştirdiği büyük siyasetçilerdendi. Büyük Birlik yerini büyük çok büyük üzüntüye bıraktı… 1 OCAK 2009 PERŞEMBE
BÜYÜK ÜZÜNTÜ
