Geçtiğimiz hafta bir dostumla öğleden sonra Kadışehri’ni, Deveci Dağını kekikleriyle oluşan arı balı tatmak için bir arkadaşımıza gittik.
Giderken ve gelirken rahmetli Cemal Han’ın ruhuna hem Fatiha okuduk hem de Kabalıda gerçekleştirilen meyve bahçesini gözlemledik.
Meyveler yetişmiş, dallar aşağı sarkmış maşallah dal budak kırıyor.
İlkbaharın mercan soğuklarından da etkilenmediğini gördük.
Bu bana 1963 yılında rahmetli Topçu Köyü muhtarı Şemsiddin Varol’un Tarım İl Müdürlüğüne devlet-vatandaş işbirliği ile yaptırdığı yaklaşık 2 bin dönüm meyve bahçesinin kurulmasını hatırlattı.
Kadışehri Kabalı projesi ile Topçu Köyündeki 58 yıl önce yapılan projenin arasındaki tek fark birisinin şahıs mülkiyetlerinin birleştirilerek sınırlar kaldırılmış tek tarla haline getirilmiş olmasıdır.
Kabalı köyünde, bin 800 parselin birleştirilerek 5 bin 640 dekar büyüklüğünde meyve bahçesi oluşturulup, çiftçilerin arazilerinin kullanım hakkını 25 yıllığına şirkete devredilmesidir.
Bana göre ekimden, dikimden daha önemlisi Kabalı projesinin pazar sorununun olmamasıdır.
Topçu Köyündeki binlerce elma, armut, kayısı, şeftali, ayva ağaçları zaman içerisinde yetişti, meyve vermeye başladı.
Pazar sorununu o gün ki şartlarda çözemediklerinden kocaman kocaman olan meyve ağaçları bir bir yok edilerek o güzelim meyve bahçeleri tekrar tarla haline getirilmesi olmuştur.
Bunu niye anlatıyoruz? Üretim, ülke kalkınmasında olmazsa olmazlarımızdandır. Yozgat iklimi meyve ve sebze yetiştiriciliğine uygun olmasına rağmen maalesef altyapı oluşturulamadığından köylümüzün, çiftçimizin emekleri heba olmaktadır.
Manavda, pazarlar da 3 ila 6 TL arasında kış aylarında ise 8-10 TL’ye satılan elmayı merkez köylerimizdeki yetiştiricilerimizin 1 kilosunu meyve suyu fabrikalarına 50-60 kuruştan vermek mecburiyetinde kaldıklarını da biliyoruz. Bunu da herkes satamıyor maalesef.
Köylünün, çiftçinin elindeki mahsul bu şekilde heba oluyor, değerini bulmuyor. Köylü dâhil meyve ve sebze ihtiyacını şehirdeki yaşayan insanlar gibi pahalıda olsa karşılıyorlar.
Söylememiz odur ki Kabalı projesi elbette iftihar edilecek, Yozgat köylüsüne, çiftçisine örnek teşkil edecek, teşvik edecek bir projedir.
Topçu Köyündeki yapılan projede ise başarısızlığın sebebi yöremizde meyve ve sebzelerin satın alınabileceği toptancı hallerinin ve soğuk hava depolarının yaygın olmadığıdır.
Yetişen meyvelerini pazarlayamayan köylüler ineklere ve öküzlere yedirdiler.
O gün ki siyasilerin, basının ve Sivil Toplum Örgütlerinin Kabalı projesinin aksine bu projeye duyarsız oluşları ve sahiplenmemeleri başarısızlığın ayrı bir sebebi olsa gerek.
Hülasa Kabalı Köyündeki binlerce dönüm araziyi bir araya getirerek üretim yapılmasını takdir ediyor, devamının tüm Yozgat’ımızda daha da çoğaltılmasını arzu ediyorum. Vesselam… 4 AĞUSTOS 2021 ÇARSAMBA
