BİR DAMLA SUYA HASRETİZ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Geçtiğimiz Pazar günü sonbahardan kalma güneşli bir günde arabama bindim. Dağ bayır gezdim. Arabamın arkasında bulunan su bidonlarımı değişik çeşmelerden doldurmak istedim. Gezdiğim yerlerde gördüğüm manzara şöyleydi. Çeşmeler ya kurumuş ya da kurumaya yüz tutmuş, anlaşılan çeşmelerde tıpkı ekilen ekinler gibi ve hatta bizler gibi kaynağında yağacak yağmura ve kara hasret bekliyorlardı.
Zar zor bir çeşmeden su bidonlarımı doldurdum. Dikkatimi çeken bir başka şeyde dereler yatağında kurumuş, öz diye tabir ettiğimiz suların debileri de oldukça azalmıştı. Ufukta birkaç köyün arazisi gözüküyordu. Ekinler ekilmiş, kendilerine yaşam verecek olan yağmurun, karın yağmasını bekliyorlardı. Bu gün itibariyle kış mevsimine girmemize rağmen bir damla yağmura apalak apalak yağacak kara dünden daha çok ihtiyacımız olduğunu gördüm.
Arazide dolaşırken birden telefonum çaldı. Boğazlıyan’dan bir çiftçi dostum aradı, ne yaptığımı sordu? Bende; bu gün dağ bayır geziyorum, ekinler çıkmamış onlara bakıyorum. Dedim de.
O da bana; Allah hayırlısını versin bizimkilerde çıkmadı bir damla yağmura hasretiz. Biz kolayını bulduk, dökme suyla değirmen döndürüyoruz.
Ektiğimiz ekinleri tarla tarla gezerek yağmurlama sistemiyle bir bir suluyoruz.
Daha fazla elektrik kullanıp mazot harcıyoruz. Dedi.
Bende kendisine; arazide dolaşıyorum çeşmeleri geziyorum, onlarda arazinin hasret olduğu yağmura, kara muhtaç hale gelmişler.
Dere yataklarının, göletlerin, barajların dolması da yağmur ve kara bağlı değil mi
Burada dikkatimi çeken bir şey daha oldu. Topçu ve Höyük Kışla Göletlerinin önceden yapılan kanaletlerinin tahrip edilmesi, sökülüp tarlalardan temizlenmesi sonucunda kanaletlerden hiçbir iz kalmamıştı. Harcanan milyonlarca para heba olmuş, onlarda yeniden yapılacağı günü bekliyorlar. Kanallar yapılmazsa göletlerin dolması bir anlam ifade etmeyecektir.
Göletler dolacak, kanaletlerle tarım arazileri sulanacak verim artacak köylümüz çiftçimiz daha çok üretecek daha çok satacak ve ülke ekonomisine katkı sunacak. Zaten ülkemiz tarım ülkesi değil mi? Mümbit arazilerimiz yok mu? Dünyada kendi kendine yeten yedi ülkeden biri değil miyiz? Keşke geçmişte olduğu gibi tahıl ambarlarımız tıka basa dolsa da başka ülkelerden tahıl ithal etmesek.
Son söz
Yağmur yaşamdır, berekettir, canlılıktır. Sadece bitkiler için değil, nefes alan bütün canlılar için hatta tüm kâinat için gereklidir, elzemdir.
Ne diyelim Kâinatın sahibi Allah her şeye kadirdir inşallah en kısa zamanda istenilen yağış olur, bolluk, bereket adına.
Küçükken söylediğimiz tekerleme ile yazımı bitirmek istiyorum.
“Yağ yağ yağmur, teknede hamur, ver Allah’ım ver, selli sulu bir yağmur”.
Diye niyazda bulunuyorum. Vesselam…

BİR DAMLA SUYA HASRETİZ
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!