Dünya bir gül bahçesinden ibaret değildir. Elbette gülün olduğu yerde dikende vardır ama bunu kabul etmeyen dikensiz gül arayanlar çoğunluktadır. Dikensiz bir dünyayı kimler kimler aramadılar ki.
Kabil; nefsine esir olmuş dikensiz bir dünya aramış, kardeşi Habil’in kanını akıtmıştır.
Firavun; kendini ilah ilan etmiş, denizin ortasında cehennem ateşini boylamıştır.
Ebucehil; hak karşısında direnmiş, dikensiz bir gül bahçesi aramış, aradığını bulamamış savaş meydanında kılıç darbesiyle cehennemi boylamış.
Nemrut; putçuluk hâkim olsun putları tanrı olarak kabul edelim haşa ALLAH olmasın istemiş, İbrahim’i ateşe atarak, dikensiz gül bahçesi istemiş, başaramamıştır.
Musa (as), Karun’dan zekât istemiş, ‘dünya hep benim olsun, bütün zenginlikler bana gelsin, dünya dikensiz gül bahçesi olsun’ istemiş, olmamıştır.
Biz güller ve dikenler arasında, dikenlere dolanmadan, güllere de aldanmadan ”gözlerin görmediği, gönüllerin hayal edemediği ” güzelliklerin olduğu cenneti kazanmak için çalışıyoruz.
Bahar gelince çiçekler sıra sıra açar. Ramazan gelmeden öncede kandiller peş peşe gelir, dizilirler sırayla. Bir çiçek bahçesi gibi.
Mevlid Kandili, Regaip Kandili, Miraç Kandili, Berat Kandili ve Kadir Gecesi. Tıpkı çiçekler gibi dünyayı kaplar rahmetleriyle, bereketleriyle. Her bahar bir çiçekle başlar, arkasından milyonlarca çiçekler rayiha saçar.
İşte bu günde Müslümanlar olarak kandiller zincirinden Berat gecesini ihya edeceğiz.
Bu akşam Şaban ayının 15. gecesini idrak ediyoruz. Yeter ki, O’ndan bahsedelim, O’nu analım, O’nu zikredip samimi bir gönül ile salavat okumasını bilelim.
Berat, rahmet pınarının coşup, müminlerin kalplerine sağanak sağanak akacağı gece olacaktır inşallah.
Berat, borçtan kurtulma, Allah’ın yasakladığı şeylerden uzaklaşma, merhamete kavuşma, Rabbimizin indinde af olunma gibi manalara gelir.
Berat, günahlardan kurtulma ve arınma gecesidir, ilahi rahmetin coştuğu, manevi huzurun kalplere doğduğu bir gündür.
Berat Kandili, Müslümanların azami ölçüde feyzinden ve bereketinden istifade etmeleri gereken çok değerli bir zaman dilimidir.
Hz. Peygamber (sav), Berat gecesinin bulunduğu Şaban ayında nafile oruç tutmaya ve daha fazla ibadet etmeye özen gösterirdi. Bunun sebebini soranlara: “Bu ayda ameller âlemlerin Rabbine yükseltilir. Ben amelimin, oruçlu bulunduğum bir halde arz olunmasını isterim” cevabını verirdi. Peygamber (sav) “Her Peygamber için kabul edilen bir dua vardır. Peygamberler acele edip, o duasını dünyada istedi. İstedikleri dünyada onlara verildi. Ben ise duamı, kıyamet günü ümmetime şefaat etmek için sakladım. Ümmetimden Allah’ü Teâla’ya şirk koşmadan ölen kimseler, inşallah Benim şefaatime kavuşacaklardır” buyurmuştur.
Şu beş gecede yapılan dualar geri çevrilmez.
Regaip, Berat, Cuma, Ramazan ve Kurban bayramı geceleri.
Dünyaya gelecek olan çocuklar ve yıl içinde ölecek kişiler bu gece deftere geçirilir. Bu gece herkesin rızkı tertip olunur. Herkesin amelleri Allah’ü telaya arz olunur. Bu tür mübarek gün ve geceler bizim için bir kurtuluş vesilesi olmalıdır.
Bu gün ve geceleri fırsata dönüştürmeliyiz. Kendimizi muhasebeye çekerek, nerden gelip, nereye gittiğimizin ve sonumuzun nasıl ve nice olacağı yönünde düşünüp, tefekkür etmemiz gerekir. Velhasıl bu tür kurtuluş günlerini gündüzleri oruç tutarak, Kur’an okuyarak, geceleri kaza namazlarıyla, ibadetle geçirmeliyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle; tüm Yozgat halkımızın, Merhaba Gazetesi okuyucularımızın, çalışanlarımızın ve tüm müminlerin Berat Kandil’ini tebrik ediyorum. Daha nice Berat Kandillerine, ramazanlara, bayramlara kavuşturmasını diliyorum, yüce Rabbimden. Vesselam…