BEBİ MEHMET 2

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bebi Mehmet yetim olarak büyüdüğü evde Meryem annenin himayesinde herkes onu seviyor, sayıyordu. O da onların evlatları gibi emek esirgemeden her işi yapıyordu. Şimdi ki anlatacağım hikâyeyi kendi ağzından defalarca dinlemişimdir.

Konuşurken derinden “Ah!” çeker geçmiş olayları bugün ki gibi hatırlar ve zevkle anlatırdı. O kadar zeki bir insandı ki okula gitme imkânı olsaydı eğer çok iyi mevkilere ulaşırdı. Çünkü bilgisi ve zekâsı tartışılmazdı.

Bizim aileden ölenleri hep rahmetle anar, onların çocuklarına bir ağabey, bir baba şefkatiyle bakar, sever ve sayardı. Yediği ekmeğin kadrini ve kıymetini bilirdi.

O günler de çalışmak, geçim temin etmek hem ilkel hem de çok zordu. Yorucu bir çalışma temposuyla gecemiz gündüzümüz yoktu.

4 çift koşumuz vardı. 4 öküz, 4 camızla (manda) nadas edilir, ekim yapılırdı. Gündüzleri gün boyu tarlada çalışılır, geceleri de hayvanların karınları arazi de doyurulurdu.

Günlerden bir gün Bebi Mehmet’te Halil Ağası;” Yarın hayvanları erken getir de nal çakalım” dedi.

Ertesi gün Mehmet’te erkenden hayvanları getirir.

Nal çakmak için hayvanları bir bir yatırırlar. Mehmet’te hayvanların ayağını tutar, Halil Ağa da nal çakar. O sıra Mehmet’in uyukladığını görür.

Halil Ağa “Niye uyukluyorsun?” diye sorar.

Mehmet,” Gece sabaha kadar hayvan otlatıyorum, gündüzleri de çift sürüyorum” deyince Halil Ağa, “Hadi sen bırak ben bu işi başkasıyla yapıyım sen git biraz uyu dinlen” der.

Mehmet doğruca Meryem nenenin yanına varır.

Meryem Nene,” Aman Mehmet’im kurbanın olayım aç mısın ?”

Mehmet’te “Evet” der.

Mehmet’e iki yufka ekmekten omaçlı dürüm yapıp, eline verir.

Mehmet nerde yiyip yatacağını düşünür. Kimsenin görmediği bir yerde yatmak ister.

Doğruca köyün arkasında ki kuyu pınar mevkiin de suyun başına oturur, güzelce karnını doyurur. İki yudum da su içer. Biraz ilerde ki söğüt ağaçlarının gölgesine uzanır, daha sonra uyuya kalır gerisini hatırlamaz. O gün Mehmet akşama kadar eve gelmez. Ertesi gün de gelmez. Bu yetim yavruya ne oldu diye aramaya koyulurlar bir türlü bulamazlar. Üçüncü gün Mehmet uyanır biraz daha uyumak ister ama kalkamaz çünkü çok acıkmıştır. Elini yüzünü yıkar, eve dönerken “Akşam olmadan gideyim beni merak ederler” der.

Yolda Mehmet’i gören herkes ”Mehmet sen neredesin? 3 gündür seni arıyorlar” derler ama anlamaz.

Eve gelir, Meryem anne onu kucaklar, bağrına basar “Mehmet’im 3 gündür deli koyunlar gibi seni arıyoruz, başına bir iş geldiğini sandık, şükür kavuşturana” der.

O günden sonra 3 gün uyku uyuyan Mehmet olarak adı kalır hafızalarda diyorum.

Vesselam… 6 HAZİRAN 2022 PAZARTESİ

BEBİ MEHMET 2
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!