Bugünlerde Ak Parti Yozgat İl Başkanını belirleyecekken aday adaylarından bir ikisini yokladım. Ortada belirli bir şeyin olmadığını, ne zaman karar verileceğini bilmediklerini belirttiler.
Bende bugün eski defterleri karıştırayım istedim.
30 Kasım 1992 yılı Refah Partisi Merkez İlçe seçiminde Kadir Şöhret aday gösterilir. Seçime sayılı günler kala bir anda Mehmet Büyüksoy’da; “Bende varım” der.
Mehmet Büyüksoy’un karşısına 1 tane köy komşusu, 1 tane de köylüsünü aday olarak çıkartırlar. Oyları bölme pahasına.
Netice; Mehmet Büyüksoy 3 adayın toplam aldığı oyun üzerinde oy alarak Merkez İlçe Başkanlığı seçimini kazanır.
23 Ocak 2000 yılı Fazilet Partisi Yozgat İl Başkanlığı seçiminde ilk aday olarak Süleyman Bağcı aday gösterilir. Seçime son 3 gün kala Ahmet Büyüksoy adaylığını açıklar. Parti kurmayları alenen 1’inci adayı destekliyor, 2’nci adaya hak vermiyorlar. Seçim günü gelir, sandık ortaya koyulur.
Süleyman Bağcı; 86 oy, Ahmet Büyüksoy ise 231 oyla İl Başkanı seçilir.
16 Nisan 2006 yılı Ak Parti Yozgat İl Başkanlığı için 2 adayla seçime gidiliyor. O gün kongreye Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan katılıyor. Çok büyük bir kalabalık huzurunda İl Başkan adayı Metin Eroğlu’nun elini kaldırıyor ve hayırlı olsun diyor, müsaade isteyip salondan ayrılıyor.
Daha sonra oy kullanmak için sandık ortaya koyuluyor.
Sandıktan çıkan sonuç ise çok farklı oluyor.
Metin Eroğlu; 271 oy alırken, Zekeriya Avşar; 324 oy alarak yeni İl Başkanı seçiliyor.
24 Mayıs 2015 yılı Adalet Kalkınma Partisi 4’üncü Olağan İl Kongresini yapıyor. Yine 2 aday yarışıyor. Bu kez parti genel merkezi kongreye müdahale ediyor, resmen olmasa bile el koyuyor, bir biri arkasına konuşmalar yapılıyor.
Seçime katılan Süleyman Soylu eline mikrofonu alıyor, genel merkezin adayını ilan ediyor. Adayımız Harun Lekesiz diyor. Diğer adaya söz bile vermiyorlar.
Bu sefer sonuç ise partinin dediği oluyor.
459 oy ile Harun Lekesiz yeni İl Başkanı seçiliyor. Diğer aday Zekeriya Avşar ise 129 oy ile seçimi kaybediyor.
Bu tür zorlamalara, dayatmalara ne gerek var?
Seçmen, İl Başkanını, İlçe Başkanını, Belediye Başkanını, Milletvekilini kendi seçmek istiyor. Bundan doğal daha ne olabilir?
Bırakın İl Başkanını, size gönül vermiş partiliniz, delegeniz, bayrak sallayanınız, alkışlayanınız kim varsa istediğini seçsin. Bunun kime ne zararı olur?
10 tane aday adayı oluyor, bunu önce 5’e sonra 3’e sonra 1’e düşürüyorsunuz, ilan ediyorsunuz, daha sonra da usulen seçim yapıyorsunuz.
Daha üzerinden 1 yıl geçmeden yakınmalar başlıyor. İllerde, İlçelerde boşluk olduğu söyleniyor, tekrar sil baştan yapıyorsunuz. Yanılmıyorsam Ak Parti geçtiğimiz 18 yılda 8 tane İl Başkanı değiştirdi.
9’uncu İl Başkanı yine aynı kriterlerle seçilecek hadi hayırlısı.
Asıl olan sabah 8’de sandık konulmalı, partiye kayıtlı üyeler oylarını kullanmalı. Belirli bir saatte sandık kapatılmalı. Sandıktan çıkan adamın eli güçlü olmalıdır.
Bu yapılmıyor, yapılamıyor maalesef.
Bu ne getiriyor arkasından;
Bir sürü küskünlükler, dargınlıklar, kırılanlar, gönlü incitilenler, bölünmeler, ayrılanlar. Gelin bunu köklü bir şekilde demokrasiye uydurun diyorum vesselam… 24 KASIM 2020 SALI
