BARIŞ VE KARDEŞLİĞE

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sabahtan akşama kadar 35-40 dereceye varan bunaltıcı sıcaklar günün en uzun saatinin yaşandığı Ağustos ayında tuttuk oruçlarımızı. Sadece Türkiye’de değil dünyanın neresinde bir Müslüman varsa, şartlar ne olursa olsun, tarlada, bağda, bahçede, ağır işlere aldırış etmeden sahurda yaptığı niyetle bir günün akşam ezanına kadar hiçbir şey yemeden içmeden 30 gün müddetle oruç tuttu tüm İslam âlemi. Ne mutlu oruç tutanlara, bugün de bayram edenlere…

Malum senede iki kez Müslümanlar Ramazan ve Kurban bayramıyla buluşurlar. O günde üzerimize rahmet yağar. Dilimizden hep rahmet ayetleri dökülür dünyamıza. Ramazan boyunca kulaklarımızdan sure sure, ayet ayet nur girdi gönül denizimize. Dünya Kur’an sofrası oldu bugünlerimizde. Sofralarımız hep açık kaldı. Dostlarla beraber olduk. Soframızı fakirlerle paylaştık.

İftarlarda yakınlarımızla buluştuk. Küslerimiz barıştı. Ezandan sonra Kur’an’ la tatmin olan gönül, ekmekle doyan mide, suya kanan damarlar ve hücrelerimiz her akşam bayram yaptı. Dost yüzüdür bizim asıl bayramımız. Yağmurun toprağa bayram sevinci verdiği, onu yeşerttiği gibi gönlümüzdeki imanın yeşermesini ve onda amel çiçekleri açmasını sağladı Ramazan’da inmeye başlayan Kur’an ayetleri.

Bizleri bugüne eriştirdi ihya ettiğimiz Kadir gecesiyle. Bugün bayram yapıyoruz. Bugün canlar almanın bayramı değil. Ülkeleri soymanın bayramı da değil, Nefse gem vurmanın bayramıdır. Rahmete, mağfirete kavuşup cehennemden azad edilmenin bayramını yapıyoruz bugün. Myanmar’da, Arakan’da, Evi, çocuğu, eşi yanmış, açıkta kalmış insanların da bayramıdır, bu bayram.

Filistin’de, Somali’de, Irak’ta, Suriye’de, zulüm altında inleyen aç açık kalmış evinden, yurdundan, ailesinden kopartılmış, mağdur edilmiş insanların da bugün bayramı. Ramazanla aileler arasında yardımlaşma, dayanışma doruk noktaya çıktı. İftar sofraları renklendi, bereketlendi.

Sair zamanlarda bir kap yemek soframıza konulurken, iftar bereketi sayesinde ne yiyeceğimizi bilemez olduk. Allah eşin dostun yokluğunu vermesin. Misafirlikten evlerimizde iftar edemez olduk. Birçok fakir fukara, garip guraba böylelikle sıcak çorba içiverdiler müminlerin sofralarında. Onlarda bayram ediyorlar bugünde.

Yozgat’ımızda Ramazan ayı bir başka geçti. Kavgasız, gürültüsüz, kimse kimseyi üzmeden, incitmeden, dolu dolu herkes inandığı gibi yaşayarak, ibadetini yerine getirerek, akşamları teravih namazlarıyla kadın erkek çoluk çocuk doldurdular camilerimizi. Onlarda bayram ediyorlar bugünde. Bırakın yuvanızda cennet meltemi essin, mutluluktan, havalara uçun önümüzü bayramlar aydınlatsın, haydi cennetlere uçun bugünde.

Rabbim! Niyazımız Sana özgü kıldığımız oruçlarımızın makbul olmasıdır. Eriştirdiğin bayramın yeniden kardeşlik ve adalet medeniyetine vesile olmasıdır. Kalplerimiz imanla, gönüllerimiz huzurla, vücudumuz sağlıkla dolsun. Ne kurduğumuz bağ bozulsun, ne de dostluklarımız… Ellerimizi havaya kaldırıp Derin bir nefes alarak Yarabbi sen af edicisin… Affı da seversin… Beni de affet… Diyerek bugüne geldik. Onun için bayram ediyoruz bugünde. Bugünde tüm insanlar birbirlerine daha çok yakınlaşsın. Dargınlıklar ortadan kalksın. Kardeşlik ve dostluk duyguları daha da kuvvetlensin. Tüm insanlar neşe ve mutluluk denizinde yüzsünler.

Bugün sevinç günüdür. Aile fertlerimizle, çoluk ve çocuğumuzla, yakın eş ve dostlarımızla, ahbaplarımızla el sıkışalım. Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpelim. Gurbet ellerde ki tanıdık ahbap ve dostlarımıza telefonla, mesajla ulaşarak bayramlaşalım. Hasret giderelim. Ülkemizin dirliğine, mazlumların kurtuluşuna, insanlığın huzuruna, barış ve kardeşliğine vesile olsun bu bayram diyorum VESSELAM… 17 AĞUSTOS 2012 CUMA

BARIŞ VE KARDEŞLİĞE
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!