BAHRİ KOÇOĞLU 1

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bahri Koçoğlu’nu 1973 yılında Milli Selamet Partisi ikinci sıra Milletvekili adayı olarak tanıdım. Seçim sürecinde Çerkez Pehlivan amcadan kiraladıkları bir taksiyle köy köy gezerek seçim propagandası yapıyorlardı.
Bizim köye de gelmiş; arkadaşı, dayım Süreyya Ünal’la hasbihal ederken yakinen tanıma imkânı bulmuştum.
Kampanya boyunca çocuk olmamıza rağmen kazanması yönünde destekledik. 
Seçim geldi çattı, Milli Selamet Partisi iki milletvekilliği, bir de senatörlük kazandı. 
Sevincimizden göklere uçuyorduk. Sevincimiz kısa sürdü. 
Çekerek’te seçimlere itiraz ettiler. 151 oy farkıyla kazanan Bahri Koçoğlu’na 19 oyla milletvekilliğini kaybettirdiler. 
İtiraz edenleri de nasıl kaybettirdiklerini de yıllar sonra öğrendik. Övüne övüne itiraf ettiler yaptıklarını.
Bahri Koçoğlu, çatık kaşlı, saçları ağırmamış, çiçeği burnunda bir öğretmenken  seçimi kaybedince üzüntüsünden bir gecede saçlarının ağırdığını biliyorum. 
Bu dünyada helalleşemediler, kıyamete kaldı helalleşmeleri. İlkokul öğretmeni olan Koçoğlu, her nasılsa öğretmenliğe dönemedi. 
İş aramaya koyuldu. Aylar sonra CHP-MSP koalisyonu kurulduktan sonra Yozgat Vakıf Öğrenci Yurt Müdürlüğü görevine getirildi.
Siyasetin içine iyice girmişti. Geleni gideni, arayanı çoğalmıştı. 
O zamanlar Vakıf Öğrenci Yurdunda görevliyken bizim kaderimizde de onunla amir memur olarak çalışmak varmış. 
Bir müddet çalıştık. Zaman zaman anılarını anlatır, başka hikâyeler de anlatırdı. 
Kayda değer hikâyeleri de vardı. 
Bir anısında;
“Vekilliği kaybedince ciddi manada borçlandım, altı yedi ay boş gezdim, iş aramaya koyuldum. Ankara’yı yol ettim. Hafta sürmüyor Ankara-Yozgat arasında mekik dokuyordum. Birilerinden ödünç para alıyor onu da yol parasına ve masraflarıma veriyordum. Ankara’da bizim milletvekillerinin seçmenleriyle buluştuğu bir kıraathanede her zamanki gibi buluştuk. Cebimde de 20 lira param vardı.
Vekilimizin başına bir sürü insan yığılmıştı. Herkes bir şey talep ediyordu. Çaylar dolup geliyor, boşlar gidiyordu. Herkes meramını anlattı, iş takibine başlamak için oradan ayrılırken çay paralarını ödemek bana kaldı.
Garson çay paralarını milletvekilinin ödemesini beklerken bu işin bana kalmasına şaşırdı. Parayı uzattım.
“Abi bu milletvekili niye ödemiyor da neden sen ödüyorsun? Bu milletvekili hangi partili?” dedi. 
Ben de “Cumhuriyet Halk Partili” dedim. 
Garson “Hele belli, avradını sattığımın herifi” dedi. 
Yanımdaki arkadaşım “Niye CHP’li dedin MSP Milletvekilimize?”
“Ulan oğlum ben kendi partimin milletvekiline kötü söz söylenmesini ister miyim? Bizimkiler yeni vekil oldular, acemiler, CHP’liler nasıl olsa bu tür laflara alışıktırlar” diye latife ettim derdi.
Garsonun beklentisi, çay paralarını milletvekillerinden biri versin onlar bol paralı olarak bilinirler. Fakat elleri ceplerine bir türlü varmaz.
Para ödeme işi gariplere düşer. Dünya bu, bırak zengin daha zengin olsun, varsın garibanlar harcamayı yapsın diyorum.
Vesselam… 12 OCAK 2022 ÇARŞAMBA

BAHRİ KOÇOĞLU 1
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!