BABAMIN ÖLÜMÜ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dün, 6 Mayıs Hıdrellez’di. Ayrıca ramazanın da birinci günüydü. Hıdrellezin benim için iki ayrı anlamı vardır. 
Birincisi; 
Hızır ve İlyas (a.s.)’ın her bahar başlangıcında buluştuklarına inanılan Miladi 6 Mayıs’a rastlayan güne verilen isimdir.
İkincisi;
Babam Adil Büyüksoy’un ölüm günüdür. 6 Mayıs 1978 Cumartesi günü bundan tam 41 yıl önce yazıyı kaleme aldığım bu saate, öğle namazı vaktinde, Topçu köyü camii ‘inde mevlit okurken mihrabın önünde “ümmetinden razı olsun ol muıyn rahmetullahi aleyhim ecmaıyn” der ve rahlenin üzerine kafasını koyarak ruhunu teslim eder.

Namaz saati gelmiştir, cemaatle namaz kılınacaktır. Camii tıklım tıklım doludur. İnsanlar ne yapacağını şaşırırlar.
Artık Adil Hoca hakka yürür, hem de Rabbine en yakın bir yerde canından çok sevdiği, emek verdiği 16 yıl aralıksız İmam Hatip olarak görev yaptığı, doğup büyüdüğü köyünde Rahmeti Rahmana kavuşmuştur.

Sular hep aktı geçti,
Kurudu vakti geçti, 
Nice han, nice sultan
Tahtı bıraktı geçti, Dünya bir penceredir, 
Her gelen baktı geçti.

Adil Hocada sevdiği, köyüne, ailesine, dostlarına baktı geçti.
Aynı gün ikindi namazına müteakiben Diyanet İşleri Eski Başkan Yardımcısı Fetva Komisyon Başkanı Yaşar İşcan tarafından cenaze namazı kılınarak köy mezarlığında toprağa verilir. 

33 yıllık İmam Hatip olarak değişik yerlerde görev yaptığı 54 gibi genç bir yaşta hakka yürüdü. Onun vefatı, yakınları olarak bizleri büyük bir üzüntü içerisinde bıraktı.
Bugün de ölüm yıldönümünde rahmetli babamı, rahmet ve minnetle anıyorum, mekânı cennet olsun, bu mübarek günde. 

Söz konusu 6 Mayıs gününe Hızır ve İlyas (a.s.) buluştukları gün olduğu için Hıdrellez denilir. Hızır(a.s.)’ın dolaştığı yerlerde yeşillikler çıkar ve çorak yerler çiçeklerle bezenirdi. İşte bu olaya dayanarak, halk zamanla bu günlerde buluşup Hızır ve İlyas (a.s.)’ın geleneğini sürdürmek amacıyla özel anma ve dua günleri tertip eder olmuşlardır.

Hızır ve İlyas (a.s.)’ın 6 Mayıs’ta bir ara ya gelerek, insanların yardımına koştuğuna inanılır.
Ancak bu zamanla asıl benliğinden çıkarılarak günümüzde olan şekliyle Hıdırellez (eğrice) adını almıştır. 

Günümüzde, insanların kıştan kurtuluşlarının bir işareti ve bahar güneşinden faydalanma, piknik yapma, stres atma, eğlenme, nişan, düğün, sünnet törenleri tertip etme, uğursuzlukları giderme, adak adama, dilekte bulunma gibi düşünceleri gerçekleştirme amacıyla gelenekselleşen bir nevi bahar bayramı olarak ta kutlanıyor bazı yerlerde. 

Bu sene ramazanla hıdrellezin aynı güne denk gelmesi münasebetiyle bazı yörelerde hıdrellez bir gün öncesinden kutlandı. Piknik yerlerinde ocaklar yakıldı, pilavlar pişirildi, gelin ve damat adayları, yakın aile dostları hep bir arada yenildi içildi eğlenceler tertip edildi.

Eski köylerimizden olan Divanlı Mahallesi bu işe daha yatkındır, aylar öncesinden hazırlık yapıyorlar, davul zurnalar eşliğinde eğlenceler tertip ediyorlar. Vilayete resmi başvuruda bulunarak eğricenin kendi köylerinde kutlanmasını bir şekilde talep ediyorlar. Bürokrasi her yıl olmasa da zaman zaman bu tür etkinliklerle halkı bir araya getiriyor.


Başka köylerde ise görkemli olmasa da köy arazileri içerisinde aileler bir araya gelerek bu geleneği sürdürüyorlar.
Yozgat’ta yaşayan büyüklerimiz de bilirler ki, bu günden sonra sobalar sökülür, kaloriferler yakılmaz, soğukların beli kırılır, soğuk havalar yerini sıcak havalara bırakır.
İlkbahar, yaz, sonbahar, kış aylarımızla bereketli arazilerimizle havamızla suyumuzla daha nice Hıdrellez (eğrice) kutlamayı ahlâki değerler ölçüsünde nasip etsin Rabbim diyorum. 
Vessalam…

 7 MAYIS 2019 SALI 

BABAMIN ÖLÜMÜ
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!