Fazilet Partisi İl başkanı olduğum dönemde, bir tarafta parti kapatma süreci devam ederken, bir tarafta da yeni parti kurmaylarının el altından ayak sesleri duyuluyordu. O gün Fazilet Partisi Çatırdarken saflar şekilleniyor adı da ” Yenilikçiler ve Gelenekçiler” olarak çağrıştırılıyordu.
Gelenekçiler acımasız bir şekilde yerilirken, yenilikçiler sistemli bir şekilde öne çıkartılıyordu. Kamuoyunda ne diyeceğimizi bilmiyor, partimizi savunamıyor, olanı biteni sabırla takip ediyorduk.
Erbakan hocamızın önünden geçemeyen, el pençe divan duran, elini tutup bırakmayıp dirseğine kadar öpen dostlarımız zil çalınca apar topar gittiler de geri de kalan dost bildikleri kimler varsa hepsini de unutuverdiler. O günleri yakinen bilen birisi olarak konuşuyorum, Konya’daki Bera otel de konuşulanları bu gün ki gibi hatırlıyorum.
Davamıza sadakatimiz şerefimizdir deyip, partimiz bölünmesin diye imza atanlar.
O gün Abdullah Gül’ün Yenilikçi hareketin lideri olarak çıktığı gibi Bu günde kurucusu olduğu AK Partiden istifa eden Ali Babacanın çıkışı tıpkı buna benziyor.
Kayseri eski büyük şehir belediye başkanı Özhaseki’nin organizasyonuyla Bir gece apar topar topladılar Kayseri’ye komşu İl Başkanlarını, gece geç saatlere kadar konuşmalar devam etti, kimler yoktu ki o toplantıda inek almıyor dana da emmiyordu.
Mehmet Özhaseki, Memduh Büyükkılıç, Şemun Yılmaz, Bülent Arınç, Abdullah Gül, İlyas Arslan, Mustafa Akkaş ve Fazilet Partisi çevre il başkanları vardı. Yozgat heyeti olarak ta FP İl başkanı olarak ben deniz Ahmet Büyüksoy, o günkü teşkilat başkanım Bekir Bozdağ, siyasi işler başkanımız Burhan Güvenç, Kazım Erkoç, Şoförlüğümüzü de Erdal Başer Yapmıştı.
Orda yenilikçi hareketi başlatan başta Abdullah Gül, Bülent Arınç ağabeyler niyetlerini ortaya koyunca ben dinlemede kaldım, bizim arkadaşlar Erbakan Hocamıza sadakatimiz namusumuz dediler. Gün ışımadan tekrar geldik, meğer ateş bacayı sarmış bizi kullanmışlar birileri.
Onlar gittiler yerlerini buldular kalan biz olduk dağlar başında.
Eh ne diyelim!
Bilip de söyleyemediklerim var bu sütunda. Olan oldu bir kere arkadaşların bir kısmı parti kurucusu olurlarken, akabinde milletvekilli, gurup başkanı, bakan, başbakan yardımcısı, meclis başkanı oldular da 17 sene kapımızı açıp ta necisin demediler.
Belleklerinden sildiler bizleri. Sonradan partiye girenler eline mikrofonu alınca aslan kesildiler adeta, bir öncekileri yok sayarak, bu günlerde neredeyse hain ilan ediyorlar bizleri.
ALLAH rızası için geriye dönüp, yahu siz olmasaydınız bizde olmazdık, buralara gelemezdik, sizin de tuz, biber misali bu harekette katkınız var, emek verdiniz, mücadele ettiniz, ağrınız, sızınız var mı? Bize düşen bir görev var mı? Sizinle ilgili yapacağımız bir şey var mı deme gereği bile duymadılar.
Velhasıl ölen öldü de kalan sağlar bizimdir. Yola birlikte çıktığımız, dost bildiğimiz arkadaşlar, yolda buldukları ile bizi değiştiler bizi elleriyle iterlerken yolda bulduklarını sırtlarına aldılar. Tarih tekerrür ediyor, Babacanla başlayan istifa devam edeceğe benziyor. Tıpkı Fazilet Partisin de olduğu gibi diyorum. Vesselam… 10 TEMMUZ 2019 ÇARŞAMBA
