Gün geçmiyor ki bir orman yangını haberi almayalım, doğrusu haberler içimizi yakıyor.
Adeta kan ağlıyoruz.
Orman niye yanar?
Geçtiğimiz hafta içinde başlayan; İzmir’in Karabağlar ilçesinde, 500 hektarlık orman alanı kül oldu.
Bu ne ilk, ne de sondur.
Burada kusur aramak yerine topyekûn millet olarak, devlet olarak, bir fert olarak herkesin yapabileceği çok büyük işler vardır.
Bir kıvılcım, bir sigara izmariti, bir havai fişek, bir torpil, bir maytap, söndürülmemiş bir piknik ateşi deyip geçmeyelim.
Büyük yangınlara, büyük hasarlara sebebiyet veriyor maalesef.
Kendi köyümde iki kez yangına şahit oldum.
Köy bakkalında satılan bir maytabı patlatan misafir bir çocuk, kuru otların tutuşması sonucunda, mezarlık içerisinde bulunan yüzlerce çam ağacının yanmasına sebep oldu.
Köy bakkalına bu maytap satışından elde edeceğin bir yıllık kazancını vereyim bunu satma dediğim halde, zılgıt yeyip, arkamdan küfür işittim.
Bu şuna benzemiyor mu; taşlar bağlanmış, köpekler serbest bırakılmış.
Bir köy bakkalı patlayıcı maddeleri satabilir mi Allah aşkına?
Sebep her ne olursa olsun, daha çok duyarlı, daha çok tedbirli olmamız gerekmiyor mu?
Bu arada konuşmalarımıza da dikkat etmemiz gerekiyor. Bir köy komşu köylerle birlikte 200 hektarlık yanan ormanı, ilkel metotlarla, traktör pullukları vb, lojistik destek almadan söndürebiliyorlar, bağırıp çağırmadan.
Devlet büyüklerimizin, beyanatları, serzenişleri, mazeretleri, maalesef tat vermiyor.
Türkiye’nin akciğerleri yanıp kül olurken uçaklar nerede diyenlere;
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ciyak ciyak bağırıyor.
“Hani neredeymiş 20 tane uçak? 6 tane apronda uçak görünüyor, 3 tanesi de yağ akıtıyor, 3 tanesinin motorlarının içine kuşlar yuva yapmış. Motor yok, motor! Hani Vizontele’de vardı ya açıyorlar kaputu “Baba motor yok.” diyor. ‘Böyle trajikomik tiyatroyla karşı karşıyayız’ ifadelerini kullanıyor.
Berhudar ol Sayın Pakdemirli.
Babanız Ekrem Amca’yı rahmetle anarız, o olsaydı uydurduğunuz bu mazerete o bile inanmazdı.
Eh ne diyelim!
Eldeki malzeme buymuş, imkânlarımız buymuş, helikopterlerimiz, uçaklarımız, yağ akıtıyormuş, kuşlar yuva yapmış.
Onun için uçaklar uçamıyormuş.
Pakdemirli; “Kim uçmak istiyorsa uçsun bunlarla. bu iş çocuk oyuncağı değil. Benim teşkilatım bunlarla uçmak istemiyor, nokta.” diyebilirsiniz.
“Orman teşkilatımız adı geçen uçaklarla uçmak istemiyor. Ayrıca, Türk Hava Kurumu siyasetin oyuncağı olmuştur. Ana muhalefet partisiyle birlikte hareket ediyor” diyor.
O halde oraya da kayyum atansa daha iyi olmaz mı diyorum.
Vesselam… 23 AĞUSTOS 2019 CUMA
