Geçtiğimiz hafta iki gece Sarıkaya’da kaldım. Şifa maksadıyla Bilinen hamama bende gittim. 40 yıl önce gördüğüm hamamın aynısı duruyor, havuz aynı havuz, hamam aynı hamam, aynı tas değişen hiçbir şey yok.
Sadece değişen hamamın dış yüzeyleri her sene değişik bir renge boyanır bu senede yeşile boyanmış hepsi bu kadar. Eskiden ailecek gelinirdi, genç, orta yaşlı, ihtiyar günlerce hamamda kalır şifa beklerlerdi.
Şimdilerde sadece 40 yaşın üzerindeki insanları görüyorsunuz, gençler bu gibi mekânlara da ilgi göstermiyorlar olsa gerek. Yurt içinden, yurt dışından, Yabancı plakalı arabalar doldururdu caddeleri.
Gördüğüm kadarı ile ya sezon açılmamış, ya da bir başka sebebi olsa gerek. Şimdi her şeyi para olarak gördüğümüz için, sadece birileri para kazansın ona fırsat verelim, o kendi keyfine göre Allah’ın verdiği sıcak su nimetini bile kâra dönüştürüp köşe dönenler.
Bu sadece Sarıkaya için değil, Sorgun, Yerköy, Boğazlıyan ve tüm kaplıcalarımızın olduğu ilçeler içinde geçerli olmalıdır.
İzlenimim şu oldu; bizde zaman zaman yatılı kaldık bu hamamda, dışarıdan giriyorsunuz, ilk iş on yedi TL veriyorsunuz sadece banyo için fiş alıp içeri girdiğinizde kap karanlık, ışıklar yanmıyor, yanıyorsa da yanıp sönen değiştirilmeyen ampuller yerler kirli, peştamallar, havlular, terlikler soyunma odalar, kapılar kilitleri bildiğiniz keyfiyette.
Musluklar aynı, diplerinden kaçırıyor, mermerler sararmış, kurnalar aynı bunlarda da bir yenilik gözükmüyor. Duş almadan direk havuz girenler, havuz başında bulunan 50 yıl önceki bakırdan yapılmış kulplu maşrapa tas.
Aynı tastan peş peşe sırada bekleyip su içen insanlar, bunun şifa neresinde ALLAH aşkına.
Bu tıpkı şuna benziyor; Afrika ülkelerinde cami avluların da kimse alamasın diye zincirle takılı taslar sünnet olduğu için takılı misvaklar.
Abdest alırken aynı misvakı biri kullanıyor biraz sonra bir diğeri gelip oda kullanıyor aynı misvakı, her yerde olmasa bile halen bu tür şeylerle karşı karşıya kalıyoruz üzülerek.
Yıllar öncesinde bizim Cami içinde ki ve dışındaki Şadırvanlarında misvak takılı değilse de hala zincir ile takılı bakır taslar vardır, susayanlar gelir kana kana içerler bu taslardan Hatta bazı zamanlarda su içmek için sıra bile oluşur.
Bunu kim ne adına yaparsa yapsın doğru demek mümkün değil. An itibarı ile kaynağından temiz bir boruyla bir içimlik şeffaf bardaklar kullanılsa verdiğimiz On Yedi TL’nin on yedi kuruşu bu hizmetlerde kullanılsa müstecire ne kaybettirir. Bu tür imkânlar süt veren inek olarak görülmemeli.
Hülasa; Günümüzde umumi abdesthaneler, hamamlar, şifa haneler ya parasız ya da cüzi miktarlarda ücrete tabi olacak, halkın hizmetine sunulacak, hizmetleri de ya Vakıflar ya da belediyeler işçi bulma kurumu aracılıyla yerine getirecekler. Tıpkı bunun gibi adı geçen hamamda aynı tastan peş peşe su içmeye devam ediyor insanlar şifa olsun diye. Vesselam… 8 TEMMUZ 2019 PAZARTESİ
