Türkiye genelinde olduğu gibi, ilimizde de yıllardır eğitim, kültür gibi kavramlar içerisinde bir takım sıkıntılarla baş başa kalmışız. Ülke genelinde bu sıkıntılar zaman içerisinde çözümlenmiş olsa dahi, ilimiz sınırları içerisinde maalesef bu önemli etkenler karşısında çok zayıf bir hal içerisinde kala kalmışız. Yozgat, eğitiminde, kültür seviyesinde, bakış açısında, yıllardır oldukça zayıf bir görüntü içerisinde yer alıyor. Milli Eğitim Müdürlüğü olsun, bir takım eğitim emekçileri olsun, yıllardır bu sorunların aşılması için ellerinden geleni ardına koymayarak, çalışmışlar, didinmişler fakat içerisinde bulunduğumuz topluma bir türlü bu eksikliklerimizi kabul ettirememişler. Bu çalışmalar, boşa gitmiş derecede görünse de, ilimizde kültür seviyesi oldukça yüksek, eğitime önem veren, araştırmayı, geliştirmeyi kendisine şart koşmuş, geleceğe ciddi bir aktarım düşüncesi güden insanlarımız var.
Bu düşünceler eşliğinde birlikte hareket etmek oldukça güzel bir durum. Bu emekçi insanlarımızın, uzmanlarımızın, toplumlar içerisinde başarıya ulaşmış kişi ve kişiliklerin, kariyer sahibi insanların, geleceğimizin aydınlık olması için öncelikli bir önerileri var. Bu öneriler geleceğe daha iyi bakabilmek ve yeni nesillere daha iyi aktarım sağlanması için, küçük illerde, kasabalarda hatta köylerde dahi eğitime önem vermek ve her fırsatta bilginin kaynağına ulaşmaktır.
Okumanın, araştırmanın, geçmişte yaşanan bir takım zorluklardan arınarak, geleceğe daha sağlam adımlarla yürümeye başlıca katkısı bulunmaktadır. Dolayısıyla bilginin kaynağına ulaşmak için, sürekli olarak ücretsiz hizmet vermekte olan kütüphanelerin önemi ortaya çıkmaktadır.
“Kütüphaneler, belirli ve sınırlı bir çevrenin ya da herkesin yararlanması için, yazılı basılı, görsel, işitsel ve çizgisel her türden yayınları toplayan düzenleyen, en elverişli araçları ve yöntemleri kullanarak okuyucusuna ulaştıran kuruluştur.”
Bu sebeple, kütüphanelerin eğitimde, toplumsal kalkınmadaki rolü yadsınamaz. Bilgi toplumunda bilginin bireysel, toplumsal ve ekonomik gelişmenin anahtarı olduğu bilinmektedir. O halde bilgi üretmek kadar, ona erişmek ve korumak da bilgi toplumunda önem kazanmıştır. Kütüphanelerin en önemli özelliği, asırlar boyu biriken kültürü aktarmalarıdır. Bilindiği üzere bu hafta kütüphaneler haftasıdır. Bu etkinlik sebebiyle ülke genelinde çeşitli organizasyonlar düzenlenmektedir. Bu organizasyonların başlıca amaçları arasında, bilgisiz, kültürsüz bir toplumun kalmaması adına her yerde, kütüphaneler kurulması ve eğitimin, okumanın, araştırmanın temellerinin atılması gerekliliği bulunmaktadır.
Kitap okumanın yaşı olmadığının altını çizerek, öncelikli olarak gençlerimizi, akabinde tüm insanları kitap okumaya, araştırmaya, öğrenmeye teşvik etmemiz gerekmektedir. Örnek bir çalışma olarak, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Gençlik Merkezi ve Bozok Üniversitesi Toplum Gönüllüleri Topluluğunun ortaklaşa düzenlemiş olduğu güzel bir proje var. Yozgat kırsalında 16 köy ve beldede bulunan ilköğretim okullarındaki 7-15 yaş grubu çocukların kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak ve sosyal duyarlılık bilincini kazandırmak amacıyla hazırlanan projenin ismi: “Aydınlık Gelecek İçin Kitap Oku”…
Bir buçuk ay sürecek olan bu anlamlı proje için kitap toplanmaya başlandı ve toplanan kitaplarla köylerdeki, kasabalardaki okullara kütüphaneler kurulması hedefleniyor. Eğitim ve öğretim adına, bilgi aktarımının yaygınlaşması için emek harcayan yetkililere, gönüllülere, eğitmenlere ve öğrencilere teşekkürü bir borç biliyor, yapmış oldukları çalışmaları destekliyorum…
Aydınlık Gelecek İçin Kitap Okuyun…