Bundan 5 yıl öncesiydi. Yine bu aylarda Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan Yozgat’a teşrif etmişlerdi. Cumhuriyet meydanında konuşma yapacağı kürsüde Yozgat Belediye Başkan Adayı’nın Yusuf Başer olduğunu ilan ederken, yanında duran Yusuf Başer’i aramıştı. Sonunda uzun boylu başbakanımız, kısa boylu belediye başkan adayı Yusuf Başer’in elini kaldırarak Yozgatlılara emanet etmişti.
Geçtiğimiz hafta Diyarbakır’da buna benzer bir olayla karşılaştık. Sayın Başbakan önce kürsüye adayı Kutbettin Arzu’yu çağırdı, “Boyunun kısa olduğuna bakmayın. Kendisi atom karıncadır” diyordu, belediye başkan adayına…
Günümüzde, hızlı ve çok çalışkan insanlar için atom karınca benzetmesi yapılıyor. Sayın Başbakan da Diyarbakır’ı kazanmak istiyor. Elbette tercihini yaparken hızlı, çok koşturan, çalışkan birisini aday etme yönünde ince elemiş, sık dokumuşa benziyor ki, boyu kısada olsa Kutbettin Arzu’yu belediye başkan adayı yapmış.
İnşallah muradına erer sayın başbakan kendi tabirleriyle Diyar-i Bekir’i kazanır. Ben de yazımı kaleme almadan önce ne yazayım diye düşünürken bugün Yozgat’ımıza teşrif edecek Sayın Başbakanımızın atom karınca tabirini çok sevdiğim için, konuşmalarında Yozgatlılara Belediye Başkanımız Yusuf Başer içinde aynı benzetmeyi kullanır mı? Bilemem ama kullanırsa doğrusu hoşuma da gidecek.
Karıncalar çalışkanlığıyla meşhurdurlar. Yaz boyunca karıncalar çalışır, didinir, erzak depolarlar. Cırcır böceği de yaz boyu saz çalar eğlenirmiş. Biz cırcır böceği gibi değil karınca gibi çalışmayı ibadet telakki eden bir milletin evlatlarıyız. Karınca için anlatılan nice hikâyeler vardır.
Bunlardan; Ağzında Su Taşıyan Karıncanın Öyküsü’ nü anlatmak istiyorum. Kral Nemrut, İbrahim Peygamber’in ateşte yakılması emrini verdikten sonra meydana odunlardan büyük bir yığın yapılmış. Odunları tutuşturmuşlar. Alevler o kadar yükselmiş ki bulutların tutuşacağını sanmış çocuklar. Korkmuş kaçmış bütün hayvanlar. İbrahim Peygamber’i mancınıkla ateşin tam orta yerine atacaklarmış askerler. Atacaklarmış ki Nemrut’un ne güçlü bir kral olduğunu anlasın, görsün; bir daha ona karşı gelmesin İbrahim Peygamber. Bu sırada bir karınca ağzında küçücük bir damla su ile koşa koşa gidiyormuş. Hem de boyu göklere varan cehennemi ateşe doğru.
Gökte uçan ve gagasında ateşe atmak üzere bir dal parçası taşıyan bir kartal onun bu telaşını görüp sormuş hemen yanına yanaşıp: “Bu acelen niye? Nereye böyle?” Ağzında bir damla su taşıyan karınca o bir damlayı ellerinin arasına alıp, “Duymadın mı” demiş. “Nemrut, İbrahim Peygamber’i ateşte yakacakmış. İşte ateşin olduğu yere su götürüyorum.” Bu sözleri duyan kartal kendini tutamayarak uluorta kahkahalarla gülmeye başlamış. “Sen şu ateşe dönüp, hiç bakmadın mı?” diye sormuş. “Ne kadar büyük… Senin bir damla suyun ona ne yapabilir ki?”
Su taşıyan karınca, “olsun” demiş. “Hiç olmazsa safımız belli olur.” Bugün Yozgat meydanında sayın başbakan halka hitap ederken bir dönem belediye başkanlığı yapan, ikinci Döneme de aday edilen Yusuf Başer için ‘atom karınca’ tabirini kullanıp kullanmayacağını doğrusu merak ediyorum. Mitingi izleyip göreceğiz.
Bizimkinin de tıpkı Diyarbakır Belediye Başkan adayı Kutbettin Arzu gibi boyu kısadır. Ama tanıdığımız kadarıyla Yusuf Başer de atom karınca gibi çalışkan bir arkadaşımızdır. Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde birçok faydalı, Yozgat’ın gerçekten ihtiyacı olan işleri başlayıp ve kısa sürede bitirdi. Eski başkanlardan Mehmet Erdemir zamanında cadde ve sokaklar kilit parke taş olarak yapılmıştı. Başkan seçilen Yusuf Başer işe başlar başlamaz, bu uygulamadan vazgeçerek, cadde ve sokakların kısa sürede bozulması nedeniyle taş yapma işini bırakarak asfalt yapım işine başladı.
5’nci yılın sonunda kurduğu asfalt plentiyle asfalt yapımına Ekim, Kasım aylarında start verdi. Birkaç tane ana caddede asfalt yapımı bildiğimiz keyfiyette gerçekleştirildi. Yozgatlıların hizmetine sunuldu. Ayrıca meydan yeri sökülüp, tekrar kot düşürülmek suretiyle yeniden düzenlendi.
Malum Lise Caddemiz her başkanın yaptığı gibi Yusuf Başer zamanında da sökülüp, yeniden inşa edildi. Yusuf Başer ikinci kez seçilmesi halinde, önümüzde ki 4 yıl içerisinde Yozgat’ın bütün cadde ve sokakları tez elden asfalt yapılacağa benziyor.
Avrupa’da ki, Amerika’da ki yapılan asfaltlar gibi olmasa da Türkiye şartlarında Yozgat’ta kurulan asfalt şantiyesi marifetiyle Yozgat’ımız bir uçtan diğer uca başkanımız sayesinde asfalta kavuşacağından hiçbir Yozgatlının şüphesi olmasın. Bunun yanında diğer birçok hizmetleri ifa eden Başkanımız atom karınca misali tekrar ipi göğüsleyeceğe benziyor.
Bugün ki, miting bunu tescil edecektir. Ben buradan Yozgat’ımıza teşrif eden başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ilimize hoş geldiniz, safalar getirdiniz diyorum. Acilen Yozgat’ımızın tespit edilmiş öncelikli sorunları arasında birinci sırayı alan; Üniversitemizin geliştirilmesi, Hızlı Tren yolumuzun yapılması, tarım ve hayvancılığın modern usullerde geliştirilmesi, işsizliğin önüne geçilmesi noktasında teşvik uygulamasının uzatılması, yeni teşvik kapsamında Yozgat’a hak ettiği değerin verilmesi talebimizdir.
Sözlerimi noktalarken, şairin dediği gibi: Arif isen bir gül yeter kokmaya, Hoyratsan girersin bahçe yıkmaya, Tabağa koyduğun gelir kaşığa, Her kabahat yüze vurulmaz derler. Vesselam… 24 ŞUBAT 2009 PERŞEMBE