ASLINDA BİZLER ÖZÜRLÜYÜZ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Geçtiğimiz gün köşe yazarlarımızdan Meltem KAVAK hanımefendi herkes engelli adayıdır başlığı ile bir yazı kaleme aldı. Yazıyı özenle okudum çok da hoşuma gitti. ”Engelli gibi gözüken ama azmin zaferini her zaman elinde tutan dostlarımız adına ses vermek istiyorum. Herkes engelli adayıdır, yaşıyorsan eğer atan bir kalp taşıyorsan adaysındır lami cimi yok.  Aniden olur biter her şey herkes kendini yaşar. Kimse kimsenin yaşadıklarını bilmez sadece dudaklardan dökülen kelimelerle ”Anlıyorum seni canım, sakın üzülme!” gözleri görmediği halde hafızlık mertebesine ulaşan bir eda ile.

Bir çok büyük ve genç arkadaşımız var ilk aklıma gelen büyüklerden hafız KARACA’ ‘diye devam ediyor. Eline koluna yüreğine sağlık Meltem kızımız. Konu ne zaman engelliler olursa tanıdıklarım bir bir gözümün önüne gelir. Bu yazıyı okuyunca hatırıma çocukluk yıllarımızda köyümüzde gözleri görmeyen Bekir amca geldi aklıma. Allah gani gani rahmet eylesin.

Tek başına yaşar. Bastonu ile dar sokakların bir ucundan diğer bir ucuna gider, kendine uygun bir yer bulur ve orada otururdu. Çok zeki bir insandı. Köyü bilir köylüyü bilir geçmişi bilir gelecek hakkında yorumlar yapar yol gösterirdi. Muzip idi kendine göre insanları güldürür konuştuğu zaman kendini dinletirdi. Tarih ve coğrafya bilir, matematik hesabı yapardı.

Akranlarına göre oldukça kültürlü biriydi. Ortaokulda okuduğumuz yıllarda bizi yanına çağırır okuduğumuz dersler ve hocalar hakkında sorular sorar, bizim iyi bir eğitim görmemizi telkin ederdi. Ülkemizin ithalat ve ihracat yaptığı ülkeleri bilir hangi ülkelere ne satıyoruz ne alıyoruz bize de bilgi verirdi. Radyoda verilen haberleri pür dikkat dinler başkalarına olduğu gibi aktarır ve yorumlardı.

Şimdi düşünüyorum da Bekir amca bu gün içinde bulunduğumuz imkânlara sahip olsaydı kim bilir neler yapardı? Zaten elli yıl öncesinde suyla dönderilen un değirmeninin sahibiymiş kendisi günlerde böyle bir imkâna kolay kolay kimse sahip olamıyordu.

Doğrusu un değirmenleri zenginlik metaaydı. Dolayısıyla Bekir amca o günün fabrikatörüydü. Bir adamın engelli olması, iş yapmasına engel mi? Şimdi ne un değirmeni nede Bekir amca kaldı. Allah rahmet eylesin. Günümüzde nice Bekir amcalar var elinden tutulması gereken…

Bu tür engelli vatandaşlarımızı senenin 1 gününde değil 365 gününde hatırlamamız ve onların yanında yer alarak her türlü ihtiyaçlarını giderecek önlemleri almalıyız. Bugün engelli vatandaşlarımız için ciddi manada çalışmalar yapılmakta. Ama yeterli mi tabi ki değil.

Meltem kızımızın da bahsettiği gibi Yozgat’ta bulunan alt geçitlere engelliler için asansör veya engelli yolu yapılamaz mı? Bırak alt geçidi asansörü, engelli yolunu! Sağlıklı insanların rahat yürüyebileceği yaya yollarımız bile yok maalesef diyorum, VESSELAM… 6 ARALIK 2012 PERŞEMBE

ASLINDA BİZLER ÖZÜRLÜYÜZ
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!