ASİYE ANNEMİZ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sizlere islâmda övgüyle bahsedilen kadın annelerimizden biri olan Firavun‘un eşi Asiye annemizi anlatmak istiyorum. Kur’an-ı Kerim’de kendisinden bahsedilir.
Asiye annemizde Meryem, Hatice ve Muhammed (s.a.v) kızı Fatma annelerimiz gibi tarihe ışık tutmuş, bizlere örneklik teşkil etmiştir. Allah onların gittiği yollardan gitmeyi bizlere de nasip etsin inşallah.
Mısır’ın kan içici, vampir İmparatoru Firavun, Babil Kralı Nemrut gibi ilahlık iddia etmiştir. Yakup (a.s.)’ın soyundan gelen hamile kadınların karınlarını deşip, bebeklerini diri diri parçalayan zalim bir imparatordu.
Doğan bütün erkek çocukları Peygamber olur korkusu ile katlettiriyordu. Hanımı Asiye ise kocasının yaptığı bunca kötülüğü ve zulmü hiçbir zaman kabullenmedi.
Daha sonra peygamber olacak Musa(a.s.)’ın annesi doğurduğu oğlan çocuğunu öldürüleceği endişesiyle Nil Nehrine sepetle bırakır. Sepet akıntıyla Firavun’un sarayı önüne kadar gelir. Saray hizmetçileri bebeği görünce Asiye annemize haber verirler.
Nur topu gibi bu yavruyu gören Firavun’un içine bir korku, bir ateş düşer. Hemen öldürülmesini emreder. Hanımı buna şiddetle karşı koyar. Aralarında bir müddet tartıştıktan sonra sarayda kalmasına razı olur. Ancak bebek için bir süt anneye ihtiyaç duyulur. Saraya bir çok emzikli kadın getirtilir. Hiçbirini kabul etmeyen bebek kendi öz annesi gelince kabul eder ve emmeye başlar. Allah’ın hikmetine bakın ki bebeğin öz annesi bir vesile ile sütannesi olmuştur. Asiye annemizde büyütecektir.
Firavun nerden bilecekti ki o çocuk, gelecekte Allah’ın peygamberi olacak… Firavun’un saltanatını yok edecek. Bu hareketi ile Firavun sarayında bir anlamda kendi geleceğini yok ediyordu.
Kur’an-ı Kerim’de Asiye annemizin durumu şöyle anlatılıyor:
“Allah (cc) iman edenlere de Firavunun zevcesini bir misal olarak getirdi. O vakit ‘Ya Rabbi bana katında cennette bir ev yap! Beni Firavundan ve onun kötü emellerinden kurtar! Beni o zalimler güruhundan selamete çıkar!’ demişti.” (Tahrim, 11).
Hani diyoruz ya: “Her Musa’nın bir Firavunu vardır” Musa (a.s.) Peygamberlik gelince kendisini büyüten Asiye annemizi dine davet etti. O da derhal kabul etti. Firavun’un gözdesi, Nil’in kraliçesi, sarayın hanımı, her türlü nimeti elinin tersi ile bir tarafa itiyor ve Musa’nın getirdiği dini kabul ederek, Allah(c.c)’a iman ediyordu.
Firavun’un korkusundan imanını ne kadar gizlediyse de bir gün hakikat ortaya çıktı. Bunu duyan Firavun çılgına dönerek, onu vazgeçirmeye çalıştı. Denemediği yol kalmaz, her hileye başvurur ama bu çaba boşunadır. Çünkü Asiye annemiz kale gibi sarsılmaz bir imana sahiptir. İnancından vazgeçiremeyeceğini anlayan Firavun, sonunda onun çarmıha gerilmesini emreder.
Asiye’yi çarmıha gerdikten sonra başını büyük bir taşla ezerek öldürdüler. Ne var ki cellatlarının gözünün önünde işkenceyle can verirken Allah’a yalvarıyor. O’nu zikrediyordu.
Kur’an-ı Kerim onun işkence sırasındaki o dayanılmaz durumuna işaretle şöyle buyurur:
“Allah imanı tam olanlara Firavun ’un karısını örnek verir; hani o demişti ki: -Rabbim! Bana kendi katında cennette bir ev yap. Beni Firavun ve işkencesinden ve onun zalimlerinin elinden kurtar!” Tahrîm.11
Asiye annemiz, Firavunun akıl almaz işkencesi karşısında kocasının ilahlığını reddederek bir olan Allah’a iman etmiştir.
Âhirkelâm; kişiliğin gelişmesi, insanî vazifelerin bilincinde olma ve Allah(c.c.)’a iman, bir kadını öyle bir mertebeye yükseltiyor ki, Firavun ’un evinde yaşadığı halde, cennet köşklerinin sakini oluyor ve dünyanın en seçkin dört kadınından biri olma makamına ulaşıyor.
Hz.Asiye’nin adı dünya döndükçe inananların dilinden düşmeyecektir.
Cumamız mübarek olsun diyorum. Vesselam…

ASİYE ANNEMİZ
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!