19,0540$% 0.13
20,5095€% -0.63
23,5029£% -0.37
1.211,44%-0,66
2.004,00%-0,20
526689฿%0.09696
Yozgat denilince Çapanoğlu Büyük Cami, Saat Kulesi, Çamlık Milli Parkı ilk akla gelenlerden olur.
Buralarda ne yaparsanız yapın tarihi dokuya uygun tadilat tamirat iyileştirme çevre düzenlemesi elbette yerinde olur bazen de gerekli olur.
Yaşı elli altmış olanlar bilirler kaybettiğimiz yıktığımız yok ettiğimiz bir tol çarşımız vardı. İçinde hanları, hamamları, sayaçları, en iyi iskarpin ve her türlü ayakkabıların yapıldığı bir mekândı. Ziraat alet ve edevatlarının faytonların en iyi at arabalarının yapıldığı o gün ki bir sanayi sitesiydi. Daha sonra ki yıllarda buralar yıkıldı talan edildi.
Çapanoğlu Cami etrafında ise eski belediye başkanlarından Salim Bey parklı bahçeli bir düzenleme yaptı.
Son on yıl öncesinde Belediye Başkanı Yusuf Başer büyük bir hevesle eski ne varsa oda yıktı kendine göre yenisini yaptı. Başer’den sonra gelen belediye başkanı Kazım Arslan beş yıl öncesinde buranın yıkılıp yeniden tanzim edilmesini istediyse de yetiştiremedi yapamadı.
Mevcut belediye başkanı Celal Köse ise Çapanoğlu Cami çevre düzenleme projesinin hayata geçirilmesi için Çevre Şehircilik Bakanlığı ile Toplu Konut İdaresi tarafından yeni bir projenin hayata geçirilmesi çalışmalarını başlattı.
Yanılmıyorsam ilgili bakanlarda burada bizzat incelemelerde bulundular. Daha sonra ihalesi de yapıldı.
Keşke Ak Parti iktidarı döneminde son on – on iki yılda buraya ikinci kez kazma vurulmasaydı. Bugün ki düşünülen yapımında ısrar edilen proje aradan çok zaman geçmeden o gün hayata geçirilebilseydi. Hiç olmazsa bir sefer yapılırdı. Düzgün bir proje uygulansaydı milyarlarca para israf edilmemiş boşuna da gitmemiş olurdu.
Ne diyelim at sahibine göre kişniyor. Bu millet yıkarken de yaparken de alkışlıyor.
Buradan sormak istiyorum eğer o gün ki Belediye Başkanı Yusuf Başer’in yaptığı proje doğru ise neden on yıl önce yapılan düzenleme bugün yıkıldı yok edildi?
Madem yanlıştı aynı kadrolar o gün buna niye müsaade ettiler. Biz ülke olarak o kadar zengin miyiz?
On yıl önce yapılan bir proje on yıl sonra yıkılıyorsa yırtılan Tüfekçi Bekir’in yakası olmuyor mu?
Söylemek istediğim esas konu şu; Orada dükkânı arsası olan esnaf ve tüccarların incitilmeden rızaları alınarak yitirdiğinden (kaybettiğinden) bulduğunun daha iyi olduğu bir konuma getirilerek helalleşip ne yapılacaksa yapılmasından yanayım.
Gördüğüm o ki orada hala direnen hakkımızı vermediler, dükkânımızı öldüm pahasına elimizden aldılar diyen memnuniyetsizliklerini ifade eden yirmi iki kadar vatandaşımız kapı kapı dolaşarak dert yandıklarını biliyorum.
Benden söylemesi kamulaştırma bedelleri çok cüzi diyorlar.
Verilecek parayla ne iş yeri açarız ne de bir dükkân alabiliriz.
Bize yapılan teklifin taşınmazlarımızın değerinin çok altında olduğunu dile getiriyorlar.
Belediye beş yıldır bizim ticaretimizi engelledi.
Belediye bizi yok saymayı tercih etti, yer gösterip emsal değerde dükkânımız kadar bir dükkân veremez miydi?
Buranın park, bahçe, havuz yapılıp bizim yok sayılmamız belediyeye ne gibi katkı sağlayacaktır?
Sosyal devlet için asıl olan vatandaşının hakkını eline vererek mutlu etmektir diyorum. VESSELAM… 2 KASIM 2020 PAZARTESİ
AK PARTİ’DE SİYASET ISINIYOR-2