2020 yılı ilk 6 ayının asgari ücret tutarını belirlemek için toplantı üstüne toplantı yapılıyor bugünlerde. Görüşmeler devam ediyor alt alta üst üste topluyorlar, fazla olunca çıkarıyorlar, enflasyon oranları irdeleniyor. Geçim endeksi göz önüne alınarak çarpıyorlar, çıkartıyorlar, bölüyorlar.
Her gün yeni bir rakam telaffuz ediliyor. Tenkit, tehdit sürüp gidiyor. Hem kendi adıma hem de asgari ücretle çalışanlar adına tatbikî bende isterim. 3.000 TL ya da 4.000 TL olsun bence 2.500-2.600 TL arası ideal. Belirlenen rakam hem işverene hem de işçiye hayırlı olur inşallah.
Bu konuyla ilgili söylenenleri dinledim. Bir kesim yererken, diğer kesim de imkanlar ancak bu kadar fazlası olmaz diyorlar. Bir televizyon kanalımız bu konuyu halka sormuş?
Tozer rumuzlu bir izleyici;
“Ülkemizin şu anda yaşadığı ekonomik krizin farkında olup da asgari ücrete zam istemek bence vatana ihanettir. 2020 lira neyinize yetmiyor. Biraz halimize şükredelim. Bakın Somali’de, Afganistan’da insanların yaşam standartları biz onların yanında çok iyiyiz.” diyor.
Osmanlı Torunu rumuzlu bir izleyici ise;
Memur asgari ücreti 3.400 TL ama işçi asgari ücreti 2020 TL. Devlet vatandaşları arasında ayrıma girmişse vay halimize zaten.” diyor.
Bu iki örnekte çalışanlar ister memur olsun ister işçi olsun aynı vatanın evlatları. Bizi yönetenler yıllardır orta yolu bulamadılar. Hep tartışma hep tartışma.
Bir dostumuzda diyor ki;
“Asgari ücret Diyanet İşleri Başkanlığı’nın belirlediği gibi bir fakire verilecek filtre miktarı olan kişi başı 23 Lira olsun bitsin bu iş!” Diyor. Diyor da bunca kurum kuruluş ne güne duracak. Sendikalar in bin, yansın tandır pişsin kebaplar, arabalar, katlar, toplantı üstüne toplantılar..
Yapmasınlar mı?
Ey yetkililer asgari ücret 3.500-4.000 TL olsun, hak eden alsın.
Kim itiraz eder.
Devlette bu işten vergi almasın mesele biter.
Bir işçiye ödenen sigorta primlerinin kaç lira olduğunu bilmeyen milyonlar var.
Bir işçinin sigorta bedeli 950 TL’dir.
Mevcut ekonomik tablonun üretim, istihdam ve rekabet edilebilirlik açısından vergisini düzenli ödeyen, çalışanın sigorta primini düzenli yatıran kişiler gözetilerek belirlenmesi, çalışana ve çalıştırana keser değil de testere olunması en güzel anlaşma olsa.
En makbul olanı enflasyonun yok edildiği, alım gücünün artırıldığı bir ortam oluşturmaktır. Vatandaşın maaşını artırmak değil, vatandaşın sırtında ki vergi yükünü ve hayat pahalılığını azaltmak en kalıcı ve etkili çözüm olacaktır. Diyorum.
Vesselam. 24 ARALIK 2019 SALI
