AMMAR BİN YASİR

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“İliklerine kadar iman ile dolu  adam!” Yasir bin Ammar.

Yemenden Mekke’ye gelip yerleşmiştir. İlk Müslümanlardan biridir. Fakir bir ailenin çocuğudur. Peygamberimiz, İslam’ı gizli gizli tebliğ etmektedir. Onu görmek isteyenler Erkam’ın evine gelmekte, onunla görüşüp konuştuktan sonra da çoğunlukla iman ederek ayrılmaktadırlar.

Hz. Muhammed’in peygamberliğini açıkladığından sonra ilk Müslümanlığı kabul edenler arasında, Hz. Hatice, Hz. Ebu Bekir, Hz. Ali, Hz. Zeyit, Bilal, Habbab, Suheyb, Ammar ve annesi Sümeyye hanımdır. Peygamber (sav) halkı açıktan İslam’ a çağırmaya başlayınca, müşrikler, kimsesiz müslümanlara eza ve cefa etmeye başladılar. Yeni müslüman olmuş; Bilal, Süheyb, Habbab ve Ammar bin Yasir gibi fakir ve kimsesizleri bulup onlara cebir ve şiddet uygularlar, işkence ederlerdi.

Müşrikler Ammar’ı yalnız yakaladıkları zaman Mekke kayalıklarına götürürler, elbiselerini çıkarıp, demir gömlek giydirirler, günün sıcağında kızmış taşlarla, bazen de sırtını ateşle dağlar, kızgın güneş altında aç ve susuz bırakırlardı. Bazen de baş aşağı kuyuya sarkıtırlar suda boğmak isterlerdi. Değişik işkence türlerini kimsesizler üzerinde uygularlardı. ‘Atalarımızın ilahları olan Lat ve Uzzaya tap kurtul! Yoksa seni bu şekilde öldüreceğiz’ diyerek tehdit eder, işkencelerine devam ederlerdi.

Onlar da; ‘derimizi yüzseniz, etimizi dilim dilim doğrasanız sizi dinlemeyiz. Allah’tan başka ilah yoktur. Muhammed (sav) O’nun kulu ve Peygamberidir’ derlerdi.

Bir gün Peygamberimiz onların yanından geçerken; “Ey Yasir ailesi! Sabredin, yeriniz cennettir ” buyurdu.  Anasını ve babasını gözlerinin önünde akıl almaz bir şekilde değişik işkenceler altında kaybeden Ammar, bir taraftan bu acı ile kıvranırken, diğer taraftan müşriklerin işkenceleri altında inliyordu.  Yapılan eziyetlere artık dayanamayacağını anladığı bir anda, müşriklerin teklifini kabul ederek, “Muhammed’den hoşlanmadığı; müşriklerin ilah olarak kabul ettikleri Lat ile Uzza’nın iyiliği” konusunda bazı sözler söylemek zorunda kalır.  Bunun üzerine müşrikler onu bırakıp giderler.  Onlar gittikten sonra Ammar (ra), kendini tutamaz ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlar.  Öyle ki, elbisesi gözyaşlarından ıslanmıştır. Resul-i Ekrem (as) onun bu halini görünce, “Kâfirler seni suya mı attı?” demekten kendini alamaz.  Ammar (ra ) olanları tek tek anlatıp “Perişan oldum ya Rasulallah!” deyince efendimiz sorar: “Kalbini nasıl buldun?” Ammar cevap verir: “İman ile dopdolu” Bunun üzerine şöyle buyurur: “Eğer bir daha seni yakalarlarsa, aynı şekilde davran!” İşte bu olay üzerine Allah’ü Teâla şu ayeti indirmiştir: “Kim iman ettikten sonra Allah’ı inkar ederse, kalbi iman ile dolu olduğu halde (inkara) zorlanan başka-fakat kim kalbini kafirliğe açarsa, işte Allah’ın gazabı bunlaradır; onlar için büyük bir azap vardır ” (Nahl/106)

Ammar; Bedir’de, Hendek’te, Rıdvan biatında ve Rasulullah’ın bulunduğu bütün savaşlarda O’nunla beraberdiler.  Hicret esnasında inşa edilen ilk mescidin inşaasında bulundu.  Ömrünü, Allah’a ve Rasulüne karşı sadakat ve hassasiyetle nakış nakış dokudu  Efendimiz (as ) onun bu özelliğine şu ifadelerle işaret buyurur: “Aranızda ne kadar daha kalacağımı bilemiyorum  (Ebu Bekr ile Ömer’i işaret ederek) benden sonra onlara uyun  Ammar’ın hidayeti gibi hidayet bulun; İbni Mesud’un söylediklerini tasdik edin!” (Tirmiza).

 Hz  Ömer (ra), Ammar’ı Küfe’ye vali tayin etti ve Küfelilere şöyle bir mektup yazdı: “Ammar’ı size emir, Abdullah bin  Mesud’u vezir ve muallim olarak gönderdim. Onlar Muhammed ashabının seçkinlerindendir; onlara uyun!” Hz  Ali (ra) ile birlikte Cemel ve Sıffin savaşlarına katıldı.  Sıffin gününde içecek bir şey istedi. Süt getirildiğini görünce: “Rasulullah, dünyada son içeceğin şey süt olacaktır buyurmuştu ” dedi ve sütü içti.  O gün şehit düşünceye kadar savaştı.  Mübarek bedeni yere serildiğinde 94 yaşında idi. Hz Peygamber (as) hayatta iken: “Sana müjdeler olsun ya Ammar! Seni azgın bir topluluk öldürecektir” buyurduğu için, Ammar bin  Yasir’in şehit düşmesi birçok kişinin uyanmasına vesile olmuştur.  Hz  Ali (ra) Efendimiz’in kıldırdığı cenaze namazından sonra, şehit olduğu yerde defnedildi. Allah Ammar  gibilerin şefaatına nail etsin diyorum.   Vesselam… 9 NİSAN 2022 CUMARTESİ

AMMAR BİN YASİR
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!