ÂLİMİN ÖLÜMÜ, ÂLEMİN ÖLÜMÜ GİBİDİR

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bugün Yozgat’ta şehzade Ahmet Efendi adıyla bilinen şeyh efendinin ölüm yıl dönümü. Ben, kendisini ilk kez gördüğümde mütevazı kişiliği ağır adımlarla ilerlerken yolumuz kesişti, ilk fırsatta elini öptüm.
Daha sonra ki yıllarda fırsat buldukça evine gider elini öper, sohbetini dinlerdim. 
Fırsat buldukça camisine gider, arkasında namaz kılar, nasihatlerini dinlerdim.
Efendinin sohbetlerinde söylediklerini bugünkü gibi hatırlarım.
Kim ne zaman yanına gelse mutlaka bir şey ikram ederdi. Cömert bir insandı. Gül suyundan nane şekerine, elmasından, eriğinden muşmulasına kadar.
Bir seferinde bahçesinde bulunan evin altında küçücük bir oda da sekiz on kişi bir arada oturmuş efendiyi dinliyorduk. O sırada kapı birden açıldı, içeri giren tanıdığımız bir meczuptu, selam verdi. Efendinin yanı başına oturuverdi bacak bacak üstüne attı.
Efendi konuşurken meczup söze girdi birden.
– Beni Arabistan’a göndersene baba! 
– Ne yapacaksın evladım? 
Anlattı. Biraz sonra cebinden iki elma, bir kaç tane muşmula çıkartı önüne koyuverdi efendinin.
-Nereden aldın bunları dedi. 
– Nereden olacak senin bahçenden aldım. 
-Bana mı getirdin? 
– Evet, afiyetle ye.
– Ben yersem misafirler ne yapar? Al bu elmayı dilemle herkese dağıt. 
– Bıçak yok, dedi. 
– Efendi, Sen erkek değil misin? Erkek olan bıçak taşır. 
Meczup efendiye bakarak dedi ki: 
– Burada senden başka erkek var mı? İstersen sor kimsede bıçak yok. Baba, bıçağını ver de elmayı dilimleyeyim. 
Efendi elini hemen yeleğinin cebine attı, bıçağı çıkartıp meczuba verdi. 
– Bu elmayı dilimle herkese birer dilim ver dedi. 
Efendinin dediğini yaptı meczup. Herkese birer dilim verdi. 
Meczubu okşadı. Onun bu hareketlerini hoş gördü. Sırtını sıvazladı ve tek kelimeyle sevdi ve dedi ki: 
– Evladım bıçak, ayna ve tarak taşımak sünnettir. Cebinden hepsini tek tek çıkarttı sehpanın üzerine koydu.
Bir başka ziyaretimizde önceden köy imamlığı yapmış sonradan bir kurumumuzda müdür olan bir arkadaşımızla ziyaretine gitmiştim. Elini öptük. Efendi Eşrefoğlu Rumi’den elinde bir risale, arslan hikâyesini okuyordu. Bizde dinliyorduk.
Bizim ki efendinin sözünü kesti ve söze girdi. Söz dönüp dolaşıp İstanbul da ayaklı kütüphaneye geldi.
Bizim imam müdür, efendinin yanında ilminden bahsederek, iyi Arapça bildiğini, Osmanlıca okuduğunu ayaklı kütüphanenin talebesi olduğunu söylemez mi?
Biraz sonra efendi elinde ki risaleyi imam müdüre uzattı. 
– Evladım, gözüm görmüyor, kaldığım yerden oku da dinleyelim dedi. Risaleyi eline verdi. Bizim ki risaleyi evirdi çevirdi okuyamadı.
Mübarek şöyle gözlüğünün altından bir tebessümle baktı. 
– Evladım ayaklı kütüphanenin talebesi bu risaleyi okur, diye espri yaptı. Bizim imam müdür perişan oldu. 
Kızardı bozardı. Onun mahcup olduğunu gördü. Elinden alarak kaldığı yerden devam etti. Biz ise o günden sonra ayaklı kütüphanenin talebesi diye müdüre latife ederdik.
Bir tarihte Mahmut Efendi, Şehzade Ahmet Efendiyi ziyarete gelmişti. Fırsattan istifade bende o ziyarette bulundum. Efendi hastalığının son demlerinde idi. Bir kaç gün yemeden içmeden hiç konuşmadan uyurmuş.
Mahmut Efendi içeri girince konuşmaya başladı. Yüksek sesle yattığı yerden “Beni doğrultun” dedi. 
Kollarına girildi, arkasına yastık konuldu. Oturma vaziyetine getirildi. İki efendi el sıkıştılar. Meğer efendinin gözü görmüyor, kulağı da duymuyormuş. Misafirim hoş geldin, sefalar getirdin.
Bizi memnun ettin diye başladı söze. 
Adeta kumrular gibi iki efendi seviştiler, konuştular, halleştiler. İlyas hafızı işaret ederek
– Evladım, bir aşırı şerif okur musun dedi? 
O da  besmeleyi çekip Kur’an okudu. O an görülmeye gerçekten değerdi.
Efendi anlatmakla bitmez. O bir gönül adamı. Allah dostuydu. Kalp incitmiyor insanları Allah için seviyordu.
Efendinin vefatıyla üzerimizden bir yıldız kaydı. Biz biliyoruz ki “Âlimin ölümü âlemin ölümü gibidir.”
20 yıl önce böyle bir kış gününde binlerce kişinin omuzların da Rabbine kavuştu efendi.
Allah şefaatinden mahrum etmesin, cumamız mübarek olsun diyorum.
Vesselam… 7 OCAK 2022 CUMA

ÂLİMİN ÖLÜMÜ, ÂLEMİN ÖLÜMÜ GİBİDİR
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!