AL BİRİNİ VUR ÖTEKİNE

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Günümüzde televizyon kanallarının reyting çizelgesini, yayınlanan eğlence programları, insanları koltuklarından kaldırmayacak derecede çoğalan diziler ve magazin programları oluşturmuş durumda.

Hele hele de insanları bir araya toplayarak, saçma sapan senaryolarla hazırlanmış evlendirme programları ya da ailevi olayların gündeme taşındığı çeşitli programlar yok mu? Durum içler acısı konumda. Televizyonculuk anlayışının cılkı çıkarılmış.

Akşam olunca her evde bir dizi muharebesi başlıyor. Her kanalda farklı bir dizi, farklı bir hikaye, ama içerik olarak hepsi aynı. Tamam, film izlemek kötü bir şey değildir, belki ama kimin nerden çıktığı belli olmuyor. Ahlaksızlık diz boyu. Yönlendirici bir özelliği olsa içim yanmayacak.

Özelliklede bayanları televizyon başından kaldırmanın mümkünatı yok. Hal böyle olunca televizyon kanallarının birbirleriyle olan yarışları hız kesmeden devam ediyor.

Televizyon kanalları dizi üstüne dizi çıkarıyor. O saçma programların üzerinde her geçen gün bir yenisini eklemeye devam ediyorlar. Bizde merakla izlemeye devam ediyoruz. Fakat bu programların tamamının bir senaryodan ibaret olduğunun farkında olamıyoruz nedense.

Gerçek anlamda televizyonculuk yapmak isteyen kanallarda var tabi ki, ama arkasında büyük ağabeyleri bulundurmayan kanallar ayakta durmakta güçlük çekiyorlar. Magazine bulaşmayan göçüp gidiyor. Dini içerikli yayın yapan kanallarda sıkıntılı durumda.

O kanallardan biriside bugünlerde Doğan gurubunun eline geçmiş durumda. Üstelik bu kanal Yozgat’tan çıkma bir kanal. Doğan gurubuna maliyeti ise kesin olmamakla beraber, 12 Milyon $.

Anlaşılan şudur ki; Kitle İletişim Araçlarının en güçlülerinden sayılabilecek televizyonculuk sektörü, alenen yanlış yolda. Ciddi manada eğitici, öğretici, bilgilendirici özelliğini kaybetmiş durumda.

Bugün çocuklar televizyon kanallarında çizgi filmleri bile, düşük oranlarda izlemeye devam ediyorlar. Hop oradan oraya ışınlanan, iyilik perileri, kötü cinler gibi saçma sapan dizilerle çocuklarımızın beyni uyuşturuluyor. Tıpkı yukarıda bahsetmiş olduğum dizilerin, programların senaryolarının bizim beyinlerimizi uyuşturma açısından çaba sarf ettikleri, hatta bize özümüzü, kültürümüzü kaybetmemize neden oldukları gibi.

Sizce, bilinçlenmenin zamanı henüz gelmedi mi? Çocuklarımızı bu saçma sapan gelişen olaylardan uzaklaştırmamız gerekmiyor mu?

O halde, üzerimize düşen görevleri yerine getirmemiz gerekiyor. Hatta bu saçmalıklardan ailemizi, etrafımızı, tarafımızı bile ikaz ederek mümkün olduğu kadarıyla uzak tutmamız gerekiyor.

AL BİRİNİ VUR ÖTEKİNE
Giriş Yap

Merhaba Yozgat Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!