Önceki gün mecliste yapılan bütçe komisyonunda yapılan tartışma ortamında, DTP’li vekillerin dur-vur tartışmasına katılan Milletvekilimiz Abdulkadir Akgül güne damga vuran sözleriyle gündeme oturmuştu. DTP’li vekillere sert bir dille çıkış yaparak, “devlete, millete yönelik suç işleyenlerin vurulması gerektiğini” savunmasıyla bir anda milletvekilimize yönelik bir cephe alınmış olundu.
DTP’li ve CHP’li vekillerle bir anda tartışmaya giren vekilimiz, yaptığı açıklamaların arkasında durarak, “Ben vurmaktan hoşlanan bir adam değilim, ama devletim ve milletime karşı gelenleri elbette vurmaktan hoşlanacağım” diyerek meclisin karışmasına sebep olmuştu.
Akgül, dün ise konuşmalarına açıklık getirerek, konuşmalarını teröristlere yönelik yaptığını savundu. Sözlerinin arkasında duran Akgül, “sırtına bomba bağlayarak evlatlarımızı öldürenlerin, güvenlik güçlerinin dur ihtarlarına cevap verilmemesi halinde vurulmasından yana olduğunu” vurguladı.
Sessizliğiyle bilinen ve siyasete olan uzaklığıyla yakından tanıdığımız vekilimizin hangi sebeple bu suskunluğunu bozarak, bu denli sert açıklamalar eşliğinde gündeme oturması merak konusu oldu. Siyasi çalışmalar eşliğinde birçok oturuma ve toplantıya katılmayan vekilimiz, bir anda Türkiye’nin gündemine oturmuş oldu.
Siyasi konuşmalarda sıkıntı yaşayan ve konuşmalarında güçlük çeken vekilimiz sözlerini hangi amaçla kullandığını, düzenlediği basın açıklaması eşliğinde çözümlemesine rağmen. Uzun bir süre gündem de yer tutacak ve bir takım tartışmalara sebep olacak. Vekilimizin sadece bir anlık öfke ile kendisini tartışmanın ortasında bularak ülke gündemine oturduğunu düşünmekteyim. Kendisinin başka bir amaçla söylemesine rağmen, başka bir dille anlaşılması günümüz siyasetinde gayet olağan bir durumdur.
Vekillerimiz, ülke ekonomisine, çıkarlarına, menfaatlerine tabi ki de destek sağlayacak ve katılımlarda bulunacaklar. Yeri geldiği takdirde söze karışacak. Kimi zaman destek olacak…
Kimi zamanlarda ayrı görüşler savunacaklardır…
Oylarını aldıkları vatandaşları, mecliste en iyi şekilde temsil etmeleri başlıca görevleri arasındadır.
Fakat öncelik olarak temsil etmiş oldukları illerin sorunlarına yönelik çalışmalarda bulunarak, ses tonlarını yükseltmelerini kendilerine tavsiye ediyorum.
Siyaseten zayıf olduğunu her fırsatta dile getiren Akgül, buna rağmen, yapmış olduğu çıkışla, siyasete biraz daha ısındığını göstermiş oldu. Bu zamandan sonra zaten her türlü polemiğin içerisine kendileri otomatik olarak dâhil edileceklerdir.
Muhalefet milletvekilleri ve DTP’liler her türlü polemiğin içerisine kendilerini çekmeyi en iyi şekilde başaracaklardır.
