Geçtiğimiz günlerde ulusal bir gazete de yayımlanan bir habere göre; Zambiya’da doğum hanede 13 sene görev yapan emekli hemşire Elizabet Bwolya Mwewa kariyeri boyunca hastanedeki binlerce yeni doğmuş bebeğin yerlerini değiştirdiğini itiraf etmiş.
Zambiya’da yaşayan bu hemşire Elizabet’in Bwolya Mwewa;
“Günahlarımı tanrının ve yaptıklarından etkilenen bilhassa çalıştığım dönemde UTH ‘de doğum yapan herkesin huzurunda itiraf etmek istiyorum. Tanrı’yı buldum ve yeniden doğdum, saklayacak hiçbir şeyim yok. UTH’nin doğum servisinde çalıştığım dönemde yaklaşık beş bin bebeğin yerini değiştirdim” diyor.
Bu bebek değiştirme işini de zevkine yaptığını söylüyor.
Bu nasıl bir zevktir Allah aşkına!
Dünyanın her yerinde bu ve buna benzer olayları duyup da çıldırmamak elde değil.
Ahlaksızlığın bu kadarına da pes doğrusu.
Peki, bu ahlaksızlık nereye?
Bu Kadının yaptığı insanlığa sığar mı?
Etik mi?
Neyi nasıl izah edelim?
Düşünün binlerce annenin doğurduğu çocuk başka bir annenin kucağına bir başka babaya al sana nur topu gibi bir çocuk diye servis ediliyor.
Nesil ne yapsın, gen ne yapsın, anne ne yapsın, baba ne yapsın.
İyi ki Müslüman bir anne ve babanın birlikteliğinde dünyaya gelmişiz ve Müslüman olarak doğmuşuz.
Derin bir nefes alarak hamd ederek şükür ederek elhamdülillah Müslümanın demenin gururunu yaşıyorum.
Bizim inancımızda;
Memeden emenin, emzirene nesli haram, emzirenin, emene nefsi haram. Böyle inanırız
Ahlaksız hemşire ileride kardeşin kardeşle evleneceğine fırsat vermiş ve sebep olmuştur.
İşte dünyanın çivisi bu tür insanlar yüzünden çıktı buna sadece ahlaksızlık denir haysiyetsizlik denir şerefsizlik denir.
Her şeyin bir ahlakının olduğunu biliriz.
Ahlaksız bir millet ayakta duramaz.
İstanbul Fatih Sultan Mehmet tarafından muhasara altına alındığında kuşatma devam eder, sıkışan Bizans’ın komutanı Costantine kurmaylarını toplar görüşmeler yapar. Ve son söz olarak “Bu güne kadar canımızı dişimize takarak mücadele ettik, öldük, öldürdük bana göre teslim olmaktan başka çare yok. Bundan böyle takadımız kalmadı işte taht işte taç, aksini iddia eden buyursun” der. En sonunda biz Bizans olarak ahlaki değerlerimizi kaybettik ahlaksız bir millet ayakta duramaz der, Teslim bayrağını kaldırır. Bu tarihi bir tespittir.
Bu günün insanları bu tür gerçekleri görebilseler bu hayatta.
Ahir kelam;
İçinde yaşadığımız ihtiyar dünya nelere şahit olmadı ki!
Gökten ne yağdı da yer onu kabul etmedi!
Ahlaksızlık yapan yapana ne din ne iman ne vicdan ne izzet ne şeref kaldı. Binlere bebeğin yerlerini değiştiren hemşire gibilerinde.
İyi ki bu dünyada başımıza taş yağmıyor.
Bende buradan diyorum ki yazık yazık çok yazık insanlığımıza günümüz dünyasında ahlaksızlık pirim yapıyor maalesef bu tür olaylar da servis ediliyor dünyaya diyorum vesselam… 8 MART 2021 PAZARTESİ
